İş

“Cazibesiz” anlaşmaları olmayan şirketlere uyarı

Rekabet Kurulu Başkanı Birol Küle, Heyetin işgücü piyasası için centilmenlik anlaşması yapan 16 işletmeye 151 milyon 148 bin lira para cezası verme kararını takdirle karşıladı.

Rekabeti engelleyici anlaşmaların işgücünün hareketliliği, istihdamın verimliliği ve fiyatların rekabetçi seviyelerde belirlenmesi açısından sakıncalı olduğuna işaret eden Küle, alternatif ve avantajlı iş olanaklarından mahrum kalan çalışanların fiyatlarının baskılanabileceğini ve çalışma koşulları olumsuz etkilenebilir.

Küle, bu durumun bazı mal ve hizmetlerin üretiminde kalitenin düşmesi gibi yansımalarının olabileceğine işaret etti.

Çalışanları serbest ve rekabetçi iş piyasasının sunduğu imkanlardan mahrum bırakmamaya özen gösterdiklerini vurgulayan Küle, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Başka bir patronda daha verimli olabilen bir çalışanın iş değiştirmesinin engellenmesi, çalışanların kendi yeteneklerine uygun bir işletmede istihdam edilmemesine neden olabilir. Uzun vadede bu anlaşmalar, bizim bünyemizde işgücüne neden olan faktörlere de katkı sağlayabilir.” Çalışan hareketliliğini engellemeyerek bu yönde de olumlu adımlar atılıyor.Eğitimli çalışanlarımızın ülkemizde farklı branşlarda istihdam imkanı bulacağını söyleyebilirim.”

Küle, son yıllarda işgücü piyasasına ilişkin kaygıların öne çıktığını, özellikle emeğin toplam gelir içindeki payının düştüğünü belirtti.

Söz konusu pazarlarda tespit ettikleri rekabet sorunlarını kurum olarak kapsamlı bir şekilde incelediklerini belirten Küle, “Sözleşmelerin piyasalarda fiyat tespiti ve işçi çalıştırmaya yönelik olumsuz etkilerini düşündüğümüzde bu sözleşmeleri değerlendiriyoruz. etkileri bakımından ‘fiyat sabitleme’ ve ‘müşteri paylaşımı’ ile özdeştir.Bu bağlamda, serbest ve rekabetçi işgücü piyasaları hedefi doğrultusunda rekabet hukuku araçlarını en aktif şekilde kullanmaya devam edeceğiz.” dedi.

“Çalışanların refahını azaltan ihlallere etkin bir şekilde müdahale etmeyi hedefliyoruz”

İşçi-işveren ilişkisinde konumu güçlü olanın işveren olduğunu ifade eden Küle, “Çalışanların fiyatlardaki düşüşleri iş değiştirerek yansıtamadıklarını gösteren çalışmalar da var. Bu nedenle Kurum olarak biz de , çalışanların refahını yapay olarak azaltan bu tür ihlallere etkin bir şekilde müdahale etmeyi amaçlar.” söz konusu.

En son aldıkları işgücü kararlarının konusunun “çalışanları baştan çıkarmamak” olduğunu söyleyen Küle, “Burada da patronlar birbirlerinin çalışanını çalıştırmama konusunda hemfikir. Dolayısıyla işgücü piyasası dediğimiz bu piyasada, çalışanların iş gücü piyasası dediğimiz bu piyasada onların emeğini arz eder ve patronların emek talep ettiği yerde patronlar rekabetten kaçınır, yani çalışanlarına daha iyi koşullar sağlayarak bu çalışanları korumaktan veya onları işe almaktan vazgeçer.” ifadesini kullandı.

“Ticari sırlar korunabilir”

İşveren ve işçinin işin gereklerine göre belirli koşullar altında rekabet etmeme yükümlülüğü ve benzeri yükümlülükler getirebileceğini kaydeden Küle, “Bu şekilde know-how ve ticari sırların veya ticari sırların korunmasının sağlanması mümkündür. eğitime yapılan yatırımların boşa gitmesini önlemektir.Öte yandan işverenler ile işverenler arasında işçi çalıştırma sözleşmeleri yapılabilir.İşçi geçişini patronların keyfi uygulamalarına bağlayan bir sözleşme türüdür. Bunun yerine, diğer işletmelerle rekabeti engelleyici anlaşmalar yapmak, yatırımların geri dönüşünü elde etme amacını aşmakta ve hem çalışanlar hem de genel olarak toplum üzerinde olumsuz etkiler içermektedir. ” değerlendirmesini yaptı.

“Uzmanlarımız özel şubeye geçebilir”

Büyük emekler vererek yetiştirdikleri uzmanların özel sektöre geçişine engel olmadıklarını kaydeden Küle, “Kamu kurumu olarak ortaya koyduğumuz bu durumun tüm halkımız tarafından sahiplenilmesini bekliyoruz. küresel ve yerli işletmelerin bire bir hassasiyetiyle.” söz konusu.

ABD ve AB’deki baştan çıkarmama anlaşmalarının rekabeti açıkça kısıtlayan anlaşmalar arasında kabul edildiğine işaret eden Küle, şunları kaydetti:

“Rekabet Kurumu’nun işgücü piyasasına ilişkin uygulamaları, dünyadaki diğer otoritelerin uygulamaları ile paralellik göstermektedir. Aynı şekilde, işgücü kararında da hem Kurul içtihatları hem de dünya uygulamaları dikkate alınmıştır. Umarız Almış olduğumuz kararın insan kaynaklarında rekabet bilincini daha da yaygınlaştıracağını ve yenilikçi yapıyı koruyacak şekilde çalışanların daha iyi şartlara ulaşmalarının önündeki suni engellerin kaldırılmasına yardımcı olacağına inanıyoruz.”

palandoken-ajans.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu